Vaclav Halev İnsan Hakları Ödülü Nadya Murad ‘a verildi

nadya murad vaclav havel
Avrupa Konseyi’nin düzenlediği Vaclav Halev İnsan Hakları Ödülü bu yıl Daiş mağduru Ezidi Nadya Murad ‘a verildi.

Şengal bölgesinde Ezidilerin yaşadığı Koço Köyü’ne Daiş teröristleri tarafından yapılan baskında annesi ve 6 kardeşi katledilen ve kendiside esir alınıp günlerce tecavüze uğrayan Nadya Murad, Avrupa Konseyi tarafından verilen Vaclav Halev İnsan Hakları Ödülü ile onurlandırıldı. Kısa süre önce Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi seçilen 23 yaşındaki Nadya Murad, ödülünü almak üzere çıktığı kürsüde yaptığı konuşmada, insan hakları ihlallerine duyarlılık vurgusu yaparken, parlementerlere ülkelerinde azınlıklara karşı işlenen hak ihallerine karşı durmaya çağırdı.

Nadya Murad Twitter üzerinden yayınladığı bir mesajda “Bu ödülü 3400 esir Ezidi kadın ve çocuklara adıyorum” dedi.

Nadya Murad’ın ödül konuşması şöyle :

”Sayın Başkan beni bugün Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü vermek üzere davet ettiğiniz ve bu ödüle layık gördüğünüz için teşekkür ederim. Karanlıkta ışığı aramak ve insan – kadın hakları konusunda mücadele etmek beni ilgilendiriyor. Vaclav Havel gibi çok değerli bir yazar da, o güzel yazma yeteneğini yine güzel tiyatro piyesleri yazmak için kullanabilirdi; ama şartlar onu tamamen başka bir alana kaydırdı. İnsan onurunu ve hak ve hukuk arayışını, ihlâllere karşı susmamayı, görmezden gelmemeyi hatta mücadele etmeye desteklemeye yönlendirdi.”

“Beni de kasabam, Koço’da, yaşıtım kızlar gibi üniversiteye gidip, barış içinde yaşayıp, geleceğe doğru hayaller kurup, bunları gerçekleştirmek için çalışmak varken; hayat beni başka yöne yönlendirdi. Çünkü hayat, ait olduğum Yezidi halkına karşı adil davranmadı.

“12 bin Yezidi öldürüldü; iki yılda Yezidi kadınları cinsel köle yaptılar, erkekleri de işkencelere maruz bıraktılar, onlara terörist yaptılar… Yezidi kadınlardan oluşan, bir cinsel köle ağı kurmak için akıl almaz işler yaptılar, 8-9 yaşındaki kızlar tecvaüze uğradı…. O kızların çoğu, neredeyse, tecavüzün ne olduğunu dahi bilmiyorlardı…. Hiçbir fikir başka bir gruba dayatılamaz, tüm farklılıklar.

“Umarın burada bulunan (47) ülke parlamenterleri, kendi ülkelerinizdeki tüm parlamenterlere anlatırsınız; sizlerin ülkesinde bulunan, tüm etnik azınlıklara saygı gösterir ve onlara yapılan en ufak haksızlığa artık izin vermezsiniz. Gençlere anlatmaya çalışıyorum… İnsan hakları suçu işlendiğini 12 bin Yezidi’nin nasıl hunharca katledildiklerini ve bunu yaparken hangi dinden olursanız olun, büyük bir insanlık suçu işlendiğini anlatıyorum…

“Ey insanlık, ey dünya ülkeleri, nasıl mutlu olmamı istersiniz; bugüne değin bu 12 bin kişiye rağmen, nasıl oluyor da tek bir suçlu ceza alamamıştır… Benim ailemden tam 18 kişi katledildi; biliyorum mesajım çok acı ama dünya adaleti görmezden geldiğinde, kadınlar ve erkekler köleleştirilirken, hiç bir devlet evet hiç bir devlet kılını kıpırdamazken, nasıl mutlu bir mesaj verebilirdim? Ödülümü, tüm köleleştirilen kadınlar ve insan kaçakçılığına maruz bırakılanlara adıyorum.

“Umarım, gözleriniz, bundan böyle adaleti görmeye başlar.”

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*